Haftanın Kararı (29.10.2018)
Haber Tarihi: 30.10.2018

DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas Numarası: 2016/655
Karar Numarası: 2018/3220
Karar Tarihi: 19.06.2018
İZİN ALINMADAN KURULAN ATM CİHAZLARININ KALDIRILMASINA YÖNELİK BELEDİYE MECLİS KARARININ İPTALİ İSTEMİ - ATM'lerin Bir Banka Şubesine Bağlı Makina Olduğu - İlgili Mevzuat Hükümlerinde, ATM'lerin Kurulmasından Önce Belediyeden İzin Alınmasının Zorunlu Olduğu Yönünde Açık Bir Düzenlemenin Bulunmadığı – İdarenin ATM Cihazlarının Kent Estetiğini, Çevre Ve Çevre Sağlığını, Trafik Güvenliğini Bozduğu Yönünde Somut Bir Tespitinin Bulunmadığı - İzin Alınmadan Kurulması Nedeniyle Kaldırılmaları Yönündeki İşlemlerin Hukuka Aykırı Olduğu
ÖZETİ: İdarenin, ATM cihazlarının kent estetiğini, çevre ve çevre sağlığını, trafik güvenliğini bozduğu yönünde somut bir tespiti bulunmadığı hususu da dikkate alındığında, izin alınmadan kurulduğundan bahisle 15 gün içinde kaldırılmaları yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde ve dayanağı meclis kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. ATM'lerden birinin bulunduğu yerin belediyeye ait olduğu görüldüğünden, bu konuda işlem tesis etme yönünden davalı belediyenin yetkisi bulunduğu; bu taşınmaz hakkında ayrıca değerlendirme yapılarak, mevzuat uyarınca işlem tesis edilebileceği anlaşılmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davacının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete ait ATM cihazlarının izin alınmadan kurulduğundan bahisle 15 gün içerisinde kaldırılmasının, aksi halde yasal işlem yapılacağının bildirilmesine ilişkin 08/12/2011 günlü, 796 sayılı; 08/12/2011 günlü, 804 sayılı; 08/12/2011 günlü, 794 sayılı; 08/12/2011 günlü, 795 sayılı işlemler ile dayanağı 05/10/2011 günlü, 78 sayılı Nilüfer Belediyesi Meclis kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Bursa 3. İdare Mahkemesi'nin 07/03/2013 günlü, E:2012/299, K:2013/184 sayılı kararıyla; 5393 sayılı Yasanın 14. maddesinin l/a bendi uyarınca, çevre ve çevre sağlığı ile şehir içi yaya trafiğini düzenleme hizmetlerini yapma veya yaptırma hususunda görev ve sorumluluğu bulunan davalı belediyenin, bu sorumluluk kapsamında şehirdeki halkın ortak kullanımına açık alanlarda kurulacak ATM'lerin yerlerinin belirlenmesi hususunda da genel yetkisi bulunduğunun kabulü gerektiğinden, bu doğrultuda alınan 05/10/2011 günlü, 2011/325 sayılı Nilüfer Belediye Meclisi kararı ile bu karara dayanılarak tesis edilen 08/12/2011 günlü, 795, 804, 796 ve 794 sayılı işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 14/10/2014 günlü, E:2013/4844, K.2014/7037 sayılı kararıyla; mevzuat hükümleri uyarınca, ATM'lerin işyeri ya da şube olarak değerlendirilemeyeceği; diğer taraftan, belediyelerden ruhsat alma zorunluluğu bulunan işyerlerinin, aynı zamanda belediyelerin denetim ve gözetimine tabi olduğu ve belediyelerden çeşitli hizmetler aldığı düşünüldüğünde; ATM'lerin belediyelerden herhangi bir hizmet de almaması karşısında, işyeri nitelemesiyle belediyenin gözetim ve denetiminde olmayacağı; işyeri olmayan cihazlar için işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmayacağı gibi mevzuatta başka bir izin alınacağı düzenlemesine de gidilmediği; bu nedenle, davalı Belediyeye ait taşınmaz üzerinde bulunmayan ve üzerine konuldukları taşınmazlara yönelik kira sözleşmeleri bulunan ATM cihazları için davalı belediyeden izin alma zorunluluğu bulunmadığından, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; ATM cihazlarının kent estetiğini, çevre ve çevre sağlığını, trafik düzenini bozduğunun yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenecek bilirkişi raporu ile tespiti halinde ATM cihazlarının kaldırılabileceğinin de açık olduğu gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak, Mahkemelerinin, davacı şirkete ait bankamatik cihazlarının kamusal alanda mı yoksa özel taşınmazlarda mı kaldığının sorulmasına ilişkin 09/09/2015 günlü ara kararına davalı idarece verilen cevapta; İhsaniye Mahallesi, Ahmet Vefik Paşa Caddesinde ve Hasanağa Kızılcıklı Mahallesinde kurulan ATM cihazlarının bulunduğu alanların kamusal alanda kaldığının bildirildiği gerekçesine de yer vermek suretiyle, ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, Bursa 3. idare Mahkemesi'nin 03/11/2015 günlü, E:2015/872, K:2015/1175 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. maddesinin l/a bendinde, belediyenin mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla, imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapacağı veya yaptıracağı vurgulanmış, 15. maddesinin l/b bendinde de, Kanunların belediyeye verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarabilmek, belediye yasakları koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek yetki ve imtiyaz olarak sayılmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde; işyeri, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim olarak tanımlanmış; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İşyeri" başlığını taşıyan 156. maddesinde; "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." düzenlemesi yer almıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3. maddesinde ise şube; elektronik işlem cihazlarından ibaret birimler hariç olmak üzere, bankaların bağımlı bir parçasını oluşturan ve bu kuruluşların faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını kendi başına yapan, sabit ya da seyyar bürolar gibi her türlü işyeri olarak tanımlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, umuma ait yollarda yaya yollarında veya ticaret merkezlerinde, insanların rahat alışveriş yapabilmelerine, seyahat ve yürüyüşlerine engel durumların oluştuğu yönünde şikayet ve başvurular üzerine, 05/10/2011 günlü, 78 sayılı Nilüfer Belediye Meclisi kararıyla, Belediye sınırları dahilinde bankalar tarafında kurulacak olan ATM'ler için belediyeden izin alınmasının sağlanması, izin alınmadan ATM kuran bankalar hakkında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinin (b) bendine istinaden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi kapsamında değerlendirilerek gereğinin yapılması yolunda karar alındığı; bu karara dayanılarak 08/12/2011 günlü, 795 sayılı işlemle, Yüzüncüyıl Mahallesi Prof. Dr. Erdal İnönü Caddesi, Görükle Sakarya Mahallesi Atatürk Caddesi, Görükle Dumlupınar Mahallesi Atatürk Caddesi üzerindeki İş Bankası ATM'lerinin; 794 sayılı işlemle, İhsaniye Mahallesi Ahmet Vefik Paşa Caddesi üzerindeki ATM'nin; 804 sayılı işlemle, Hasanağa Beldesi Kızılcıklı Mahallesindeki ATM'nin; 796 sayılı işlemle, İhsaniye Mahallesi İzmir Yolu üzerindeki ve Ataevler Mahallesi Eğitim Sokak üzerindeki ATM'lerin belediyeden izin alınmadan kurulduğundan bahisle 15 gün içerisinde kaldırılmaları gerektiğinin, aksi halde yasal işlem yapılacağının bildirildiği, davacı tarafından söz konusu işlemlere yapılan itirazların reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden; ATM'lerin (elektronik işlem cihazlarının) bir banka şubesine bağlı makina olup, işyeri ya da şube olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla birlikte; gerek Belediye Kanununda ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik'te, gerekse ilgili diğer mevzuat hükümlerinde, ATM'lerin kurulmasından önce belediyeden izin alınmasının zorunlu olduğu yönünde açık bir düzenlemenin de bulunmadığı görülmektedir.
Bununla birlikte; ATM'nin bulunduğu yerde kent estetiği, trafik güvenliği, çevre düzeni ve çevre sağlığı vb. açısından bir sakınca görülmesi ve bu durumun ortaya konulması halinde, belediyenin söz konusu ATM hakkında Belediye Kanunu'nun 15. maddesiyle tanınan yetki ve imtiyazlar çerçevesinde yaptırım uygulama yetkisi bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Ancak bu hususun, ATM'lerin kurulması konusunda, belediyeden önceden izin alınması sonucunu doğurmayacağı da açıktır.
Somut olayda, tüm bu hususların yanı sıra, davalı idarenin, uyuşmazlık konusu ATM cihazlarının kent estetiğini, çevre ve çevre sağlığını, trafik güvenliğini bozduğu yönünde somut bir tespiti bulunmadığı hususu da dikkate alındığında, izin alınmadan kurulduğundan bahisle 15 gün içinde kaldırılmaları yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde ve dayanağı meclis kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan; uyuşmazlıkta, ATM'lerden birinin bulunduğu yerin belediyeye ait olduğu görüldüğünden, bu konuda işlem tesis etme yönünden davalı belediyenin yetkisi bulunduğu; bu taşınmaz hakkında ayrıca değerlendirme yapılarak, mevzuat uyarınca işlem tesis edilebileceği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Bursa 3. İdare Mahkemesi'nin 03/11/2015 günlü, E:2015/872, K:2015/1175 sayılı kararının BOZULMASINA, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 48,10 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Bursa 3. İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
GEREKÇEDE KARŞI OY
XX- Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bursa 3. İdare Mahkemesi'nin 03/11/2015 günlü, E:2015/872, K:2015/1175 sayılı ısrar kararının Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 14/10/2014 günlü, E:2013/4844, K.2014/7037 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.
www.legalbank.net